20.2.14

Posted by Alper Demiroğlu | File under :
Selam. Son birkaç gündür sitenin aklımda soru işaretleri oluşturan ve de ileride sıkıntılar yaşatabileceğini düşündüğüm kısımları üzerine bir takım değişiklikler yapmakla meşguldüm. İşe öncelikle çok öncelerden yazdığım ancak artık belirli bir seviyenin altında gördüğüm albüm incelemelerini silmekle başladım. (Merak etmeyin Hammock - Kenotic hala duruyor. Hem de bir tık kadar uzağınızda.) Yerlerinin okuması çok daha keyifli yazılarla dolacağından en ufak bir şüpheniz olmasın. KIPS. 

Ne diyordum, ne diyordum.. He evet. Biraz sitedeki değişimlere değinmek istiyorum. Öncelikle ilk paragrafta da belirttiğim üzere eski albüm incelemelerimin hemen hemen hepsini bilinçli bir şekilde siteden kaldırdım. Bu da doğal olarak zaten eksik olan etiketlerin daha bir çorba halini almasını sağladı. Bu yüzden şimdilik “Neler dinliyorum? - Neler izliyorum?“ etiketlerini yeterli olarak görüyorum. Çünkü bir grubun albümünü yazmak yeteri kadar zaman alıyorken, aynı grubun bir sonraki albümünü yazılacak milyonlarca diğer albümler arasından bulup seçmek ve bir takım eşitsizliklerin olması işlerin felaket derecede karışık bir hal almasını sağlayabiliyor. Ee, zaten ben İsveççe ve İngilizce ile kafayı bozmuş bir adamım. Yazmaya ayırdığım vakit az çok belli. Ama hiç değilse bu yeni iki etiket ile birlikte her şeyi daha öznel tercihler aracılığıyla aktarabilirim diye düşünüyorum. Zaman gösterecek.


Diğer bir bahsedeceğim nokta yine yazdıklarımın konusu hakkında. Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi bundan böyle sadece izlediğim film ve dinlediğim müzikler hakkında yazmayacağım. Yani sanatın yanı sıra kişisel ve toplumsal konular hakkında da geri kalmayan bir blog yaratmayı umut ediyorum. Bu, şuan giriş cümlelerini yazmaya koyulduğum hayallerimin ülkesi İsveç hakkında, çok yakında özel bir yazı gelebilir demek. :) Özel demişken şuan bir Alcest kritiği de mecliste söz konusu. Heheh. ^^

Bu haftalık söyleyeceklerim bu kadar. Bu tarz kısa değerlendirmeleri mümkün olduğu kadar düzenli bir şekilde paylaşmayı düşünüyorum. Artık ne kadar düzenli olabilecekse. :p Heheh. Aşağıya tarihinin ne kadar eski veya yeni olduğuna bakmadan hafta boyunca en çok dinlediğim parçalardan birini atıyorum. Progresif metalcore'dan haz etmeyen bünyelerin dahi (bkz: 03:21-04:11) tekrar tekrar dinleyebileceği türden epik bir solo içeren parçadır, mutlaka tavsiye ediyorum. :) Kendi kendime konuyu dağıttım. Günün birinde İsveç'in dondurucu soğuklarından şikayet edişimin aynı zamanda da giriş cümlelerim olacağı yazılarda görüşmek üzere. :) Kendinize iyi davranın. 


▶ ▶ “Zamansız Değerlendirmeler -1.*“ başlıklı yazı, The Sorrowed Man blog ya da herhangi bir konu hakkındaki düşüncelerinizi thesorrowedman@windowslive.com adresine mail atarak belirtebilir, bu tip klişelerin yanı sıra Last.fm profilime uğrayabilir ve hazır oralardayken Twitter'dan da takip edebilirsiniz. :p

0 yorum:

Yorum Gönder